Example in Turkish | Translation in English |
---|---|
Dinle Tracy... ...Jimmy sadece hayatını yaşamak istiyor. Çok yazık! | Look, Tracy, Jimmy just wants to live his life. |
Onun hayatını yaşamak istemezdim. | I wouldn't want to live his life... 'cause he hasn't been happy all of his life. |
Sadece hayatını yaşamak istiyormuş. | Said he just wanted to live his life. |